Bu kitap, miskinler için akan gözyaşlarıdır, muvahhidlerin kalplerini yakan pişmanlıklardır, müslümanların inançlarıyla oynayan hurafecilerin yüzlerine yapılan bir haykırıştır, ölülere yalvarıp yakaran müslüman erkek ve kadınları kurtarmaya yönelik bir çalışmadır... Yükseltilen kabirler.. Parlayan türbeler.. Akan gözyaşları.. Ürperen kalpler.. O halde ey mü'minler! Haydi! Boğulmakta olan mü'min erkek ve kadınları kurtarmak için gelin kurtuluş gemilerine binelim...
Author: Muhammed b. Abdurrahman el-Arîfî
Reveiwers: Muhammed Şahin
Publisher: Guraba Yayınevi
Hanifî âlimlerinin önemsedikleri ve gerek eserden, gerekse yazarından övgüyle bahsettikleri bu kitap, İslâm dünyasının birçok yerinde yaygınlaşan kabirperestlik hastalığını ve kabirlerde işlenen birçok bid'atleri Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in hadislerinden delillerle açıklamıştır.
Reveiwers: Muhammed Şahin
Translators: M.Beşir Eryarsoy
Publisher: Guraba Yayınevi
Yazar kitabın önsözünde şöyle demiştir: "Allah’ın izniyle bu küçük risalede, Kitap, Sünnet ve selefin sözlerinden nakledilen,Îsâ -aleyhisselâm-’ın diri oluşu, kıyâmet gününe yakın zamanda yeryüzüne ineceği ve sapıklık mesihi olan Deccal’i öldüreceğine dair delilleri, kardeşlerimize bir bilgi olması için ve “Helak olan delil üzere helak olsun, yaşayan da delil üzere yaşasın” buyuran Allah azze ve celle’ye karşı bir mazeret olması için derledim.
Author: Muhammed Halil el-Herrras
Reveiwers: Muhammed Şahin
Translators: Seyfullah Erdoğmuş
Publisher: Guraba Yayınevi
Yazar, bu kitapta îmân esaslarını, Kur'an ve sünnetten delillerle açıklamaktadır.
Author: Abdullah b. Abdulhamid el-Eseri
Reveiwers: Muhammed Şahin
Publisher: Guraba Yayınevi
Bu risâle, ictihad ve taklid konusunda yazılan en değerli kitaplardan birisidir.Kitabın yazılmasının sebebi; yazarın -Allah ona rahmet etsin-, kitabın önsözünde dediği gibi şöyledir: "Bana, Uzakdoğu ülkelerinden Japonya'nın Tokyo ve Osaka şehirlerinde oturan müslümanlar tarafından bir mektup gönderildi. Mektubun özeti şöyleydi: "İslâm nedir? Mezhep ne demektir? İslâm dîniyle şereflenen birisinin dört mezhepten birisine veya başka bir mezhebe girmesi, yani Mâlikî, Hanefî, Şâfiî veya Hanbelî olması gerekir mi, gerekmez mi? Çünkü burada büyük bir ihtilaf ve vahim bir münakaşa başladı.Japon fikir adamlarından birkaç aydın, İslâm dînine girmek ve îmânla müşerref olmak istediklerini Tokyo'daki müslüman cemiyetine bildirdiler.Hindistanlı müslüman bir grup: "Kendilerinin, ümmetin kandili olan Ebu Hanife'nin mezhebini seçmeleri", Endonezyalı bir grup ise; "Şâfiî mezhebini seçmeleri gerektiğini" söylediler. Japonlar, onların bu sözlerini işittiklerinde bu tutumlarına şaşırıp hayret ettiler.Mezhep meselesi onların müslüman olmalarının yolunu tıkadı." İşte bu risâle, bu konuya bir cevap niteliğindedir.
Reveiwers: Muhammed Şahin
Publisher: http://www.islah.de web sitesi
Bu risâle, iki kişi arasında cerayan eden bir münazarayı açıklamaktadır. Onlardan birisi: Allah ile bizim aramızda mutlaka bir aracı (vasıta) olması gerekir.Çünkü biz, aracısız Allah'a ulaşamayız, demektedir.Diğeri ise; Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun, demektedir.
Author: Muhammed Ebu Said el-Yarbuzi
Reveiwers: Muhammed Şahin
Publisher: Kitap ve Sünneti İhya Yayınları